Miyom Nedir?

Miyom, rahim ağzında bulunan veyahut rahmin iç bölgesine yerleşebilen kanser olmayan tümör olarak açıklanmaktadır. Düz kas dokularında ortaya çıkan miyom, toplumda kanser olarak kabul gören fakat yanlış bilinen bir durumdur. Rahim ve rahim duvarında tespit edilen büyüklükleri genellikle 1-15 cm arasında değişen iyi huylu tümörlerdir. Çaplarının daha büyük olması mümkünken aynı zamanda kötü huylu miyomlar da nadiren görülebilmektedir. Genital bölge problemlerinin en sık görülenlerinden biri olan miyomlar her 4-5 kadından 1 tanesinde var olan bir sorundur.

Kansere dönüşme ihtimali oldukça düşük bir tümör olarak tanımlanmaktadır. Çoğunlukla üreme çağında olan bayanlarda sık görülen bir tümör türüdür. Genel bir araştırma sonucunda üreme çağına girmiş kadınların %3 ve %4’ünde myom tespit edilmiştir.

Dış görünüşleri yuvarlak yapıda olan miyomların renkleri ise pembedir. Çoğunlukla 35 yaş sonrasında ortaya çıksa da en yoğun 45 yaşa kadar tespit edilmektedir. Özellikle ergenlik dönemi ve öncesi yaş grubunda çok nadir görülmektedir. Bununla beraber yaş arttıkça daha çok görülmesinin temel nedeni östrojen hormonuyla paralel büyümesidir. Bu nedenle bilhassa hamilelik döneminde çok sık denk gelinen bir tümördür. Sonrasında yaşınız ilerledikten sonra bilhassa Menopozda kendiliğinden küçülüp yok olacaktır.

Rahim civarında 1 tane miyom olabileceği gibi birden fazla miyom da tespit edilebilmektedir. Büyümeye başladığında özellikle üreme çağı ve hamilelikte en az 3 katına kadar büyüdükleri bilinmektedir. Miyomlar bulundukları yere ve tabakaya göre birbirinden farklı 3 ayrı isim alırlar.

Myom belirtilerinin pek çoğu bayanların hemen hepsinde görülmektedir. Özellikle adet sürecinde belirtilere sık rastlanmaktadır. Bu nedenle dönemsel kontrollere gidilerek nedenleri öğrenmek son derece önemlidir.

Her dönem hem düzenli kontrolleriniz için hem de myom belirtileriniz için Jinekoloji bölümüne gitmelisiniz. Jinekoloğunuz, gerekli muayeneleri yaptıktan sonra hastalığın teşhisini rahatça yapacaktır.

Miyom teşhislerinin %80’i rutin kontroller sırasında tesadüfen fark edilmektedir. Belirtileri ile kendini ele veren bir sorun olmadığı için myomun kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemek son derece yanlıştır. Miyom teşhisi konulabilmesi için öncelikle ultrason görüntüsü alınmaktadır. Ultrasonda kişinin rahim ve bölgesi için fotoğraflama yapılmaktadır. Bu şekilde boyut ve cins ölçümü yapılabilmektedir.

Teşhis döneminde kullanılan bir başka yöntem histeroskopi ile görüntü almaktır. Araç rahim ağzından ilerletilerek içeriye yerleştirilmekte ve iç görüntülerle miyom teşhisi yapılmaktadır. Histerosalpingografi tekniği ise özel bir röntgen tekniğidir. Bu özel tekniğin kullanılmasının temel nedeni myom boyutları hakkında detaylı bir görüntü elde etmektir. Bu teknikler kullanıldığında myomun türü, iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğu rahatça tespit edilebilmektedir.

Belirtilerini gizleyen ve kendini çok da açığa çıkarmayan miyomlar çoğunlukla tedavi gerektirmeyen sorunlardır. Doktor teşhisinin hemen ardından iyi veyahut kötü olması durumuna göre tedavi sürecinde değişkenlik olabilmektedir. Tedavi sürecinde hastanın menopoza yakınlığı son derece önemlidir. Menopoza yakın olan hastalara herhangi bir müdahale yapılmadan beklenmesi gerekmektedir. Myom kendiliğinden ortadan kalkabilmektedir.

Devamlı büyüyen miyomlar içinse tedavi gerekmektedir çünkü hastalarda birbirinden farklı sorunlara, şikâyetlere neden olabilmektedir. Tedavi sürecinde gereken ilk müdahale östrojen hormonunu düşürmektir. Östrojen hormon seviyesini düşürmek için hormon ilaçları kullanılması gerekmektedir. Bu şekilde hastanın myom çapında büyüme yavaşlayacaktır. Bu tedavinin uzun süreli, kalıcı olması mümkün değildir. İlaçlar kesildiğinde yeniden büyümeler kendini gösterecektir.

Miyomektomi, miyom teşhisi konulan kişilerin ameliyatla tedavi edilmesi anlamına gelmektedir. Hastaların rahim bölgesinde bulunan tüm miyomlar tek tek dışarıya alınırlar. Rahmin alınmasına gerek kalmadan yapılan bu uygulama, kişinin doğurganlık şansını korumasını sağlamaktadır. Ameliyat karın bölgesinden açık şekilde yapılmaktadır. Uygun olan bazı vakalarda ise farklı yöntemlerin denendiği de bilinmektedir.

Miyom sayısı 1 ya da az sayıda ise miyom miyomektomi uygulanmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bunun yanında myom sayısında artış gözlemlenmesi halinde ameliyatın risk oranı yükselmektedir. Ne kadar çok myom varsa başarı oranı o kadar düşüktür. Bu nedenle sayıların çok olmasına izin vermeden adım atılması son derece önemlidir.